bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- iğrenç bir his tarif et30
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (391)
cuma iş çıkışı yola çıksam, cumartesi günü izin kullansam hafta sonunu bağlarsak bi'gün tatile gelebilirdim. e tabii ki yorgun olurdum.
buyrooon. http://www.youtube.com/watch?v=3IYwt1MviGI
buyrooon. http://www.youtube.com/watch?v=3IYwt1MviGI
kanka mı kaldı benefits var. devinin, değişin, benefits olun...
başlığı açan yazarın soda şişesi tecrübesiyle sabittir.
etkilenecek o kadar şey var. sıra göğüse gelirse, ohoo...
belki de göklerden gelen bir mesaj vardır?
bir grafik çizmek farz olmuştur. dakikalardır başlık geziyorum, yok. gözlerim kanadı okumaya değer bir şey bile yok. flört sitesine çevirmişsiniz sözlüğü çomarlar.
müslümanlık zaten ülkücü packiyle otomatik olarak geliyor hocam.
ilk olarak açık ara walter white gelir. çifte sonla benim için dünyanın bir müddet durmasını sağlamıştı... hala zaman zaman izlerim felina'yı.
ve elbette hodor! ışık içinde yat koca yürekli dev...
ve elbette hodor! ışık içinde yat koca yürekli dev...
"ben şimdi uyuyorum sen git kendi evinde uyu" anlamına gelen, büyük ihtimalle kovma, kovuşturma mahiyetinde söylenen tümcedir.
bu konuda biraz dertliyim sözlük. paylaşmak istiyorum;
ahmet abi mahallemizin ilk berberlerindendi. (mahalle yeni yeni gelişiyordu, o da değerlenecek yere dükkanı açmıştı hemen) ben çocukken genç bir adamdı, babam yeni mahallede hemen esnafını, alışverişini yapacağı yerleri belirlemişti. ahmet abiye götürdü beni senelerce. çocukken alıştıysanız standart bir kesime, değiştirmeniz kolay olmuyor. işte en basitinden bizi çocukken böyle bastırıyorlar;
ahmet abi: "amerikan mı kesiyoruz yine abi"
babam: "evet, evet azcık adama benzesin"
ben: "ahmet abi yeeea abi lütfen yaa, söbü oluyorum böle yaa. hadi be abi başka bi şey yapalım, abi lütfen ya."
ahmet abi: zuhahaha tarzı hunharca güler ve söylediklerime aldırış etmeden keserdi.
babam elimden tutup götürmeyi bıraktığı dönemlerde yine ahmet abiye gittim ben. peder bey bize de atmış tohumunu, ayağımız o varken başka yere gitmiyor şerefsizim. ahmet abi ukraynalı biriyle evlendi sonra da kadınla beraber ukraynaya taşındılar. tarımla falan uğraşmış, becerememiş. birkaç sene sonra geri gelmiş az öteye açmış bu sefer dükkanı, babam gitmiş yine.* ben de uğradım tabii. bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım ve açılmayı planladığım kız arkadaş adayımla buluşacaktık, bizi tanıştıran arkadaşımla birlikte. ahmet abinin yeni dükkan da kızın evine çok yakın. neyse... ben traşı olur sağlam yıkatırım saçı, en azından idare ederiz öyle falan diyorum kendime yolda.
tabii babamın atladığı "büyük"* bir ayrıntı vardı. ahmet abi ukraynadan boş gelmemişti: beraberinde en kallavisinden, en haşmetlisinden bir göbek de getirmişti. oturdum koltuğa başladı kesime. ben de iri herifin tekiyim. rahat edemedi, attı göbeği koltuktan içeri. o sıcaklığı size anlatamam sözlük, o sıcaklık... o... anlatamam...
berbere girerken arkadaşa da hangi berbere gittiğimi, nerde olduğunu söylemiştim. nerden bilecektim böyle olacağını, bir sakınca görmemiştim o zaman...
ben berber koltuğunda göbekten kalan yerlerde terler döküp nefes almaya çalışırken aynadan dışarı ilişti gözüm. kızla denk geldik, gülüyorlardı dışarıdan...* .......
o halde yakalandıktan sonra kız beni sanki hiç kale* almadı. en azından ben öyle hissettim. ne ben adam gibi açılabildim ondan sonra, ne de bir ilişki oldu. ahmet abi ve göbeği girdi araya. ne arası uçurum açtı lan!
not: bu olayı yaşayalı 2 seneyi geçti ama yarası ayrıdır bende. hani nadiren cesaretinizi toplar bir atağa kalkarsınız da "bu kız bana bakmaz" dediğiniz birini etkilemekle uğraşırsınız. sonra ne olur? göbek!
mevsim yaz, mekan antalya, öğle saatleri. zaten üç güneş var tepemizde, bu fıkrada ne eksik? sıcacık bir göbek tabii. ne? elbette bir daha ahmet abiye gitmedim. şaka mısınız.
burdan bütün dayanan mağdurlara selam olsun. üç güneşin olduğu bir yaz gününde size dayamayla karışık yaklaşan sıcacık bir göbekle karşılaşmamanız ümidiyle. saygılar...
ahmet abi mahallemizin ilk berberlerindendi. (mahalle yeni yeni gelişiyordu, o da değerlenecek yere dükkanı açmıştı hemen) ben çocukken genç bir adamdı, babam yeni mahallede hemen esnafını, alışverişini yapacağı yerleri belirlemişti. ahmet abiye götürdü beni senelerce. çocukken alıştıysanız standart bir kesime, değiştirmeniz kolay olmuyor. işte en basitinden bizi çocukken böyle bastırıyorlar;
ahmet abi: "amerikan mı kesiyoruz yine abi"
babam: "evet, evet azcık adama benzesin"
ben: "ahmet abi yeeea abi lütfen yaa, söbü oluyorum böle yaa. hadi be abi başka bi şey yapalım, abi lütfen ya."
ahmet abi: zuhahaha tarzı hunharca güler ve söylediklerime aldırış etmeden keserdi.
babam elimden tutup götürmeyi bıraktığı dönemlerde yine ahmet abiye gittim ben. peder bey bize de atmış tohumunu, ayağımız o varken başka yere gitmiyor şerefsizim. ahmet abi ukraynalı biriyle evlendi sonra da kadınla beraber ukraynaya taşındılar. tarımla falan uğraşmış, becerememiş. birkaç sene sonra geri gelmiş az öteye açmış bu sefer dükkanı, babam gitmiş yine.* ben de uğradım tabii. bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım ve açılmayı planladığım kız arkadaş adayımla buluşacaktık, bizi tanıştıran arkadaşımla birlikte. ahmet abinin yeni dükkan da kızın evine çok yakın. neyse... ben traşı olur sağlam yıkatırım saçı, en azından idare ederiz öyle falan diyorum kendime yolda.
tabii babamın atladığı "büyük"* bir ayrıntı vardı. ahmet abi ukraynadan boş gelmemişti: beraberinde en kallavisinden, en haşmetlisinden bir göbek de getirmişti. oturdum koltuğa başladı kesime. ben de iri herifin tekiyim. rahat edemedi, attı göbeği koltuktan içeri. o sıcaklığı size anlatamam sözlük, o sıcaklık... o... anlatamam...
berbere girerken arkadaşa da hangi berbere gittiğimi, nerde olduğunu söylemiştim. nerden bilecektim böyle olacağını, bir sakınca görmemiştim o zaman...
ben berber koltuğunda göbekten kalan yerlerde terler döküp nefes almaya çalışırken aynadan dışarı ilişti gözüm. kızla denk geldik, gülüyorlardı dışarıdan...* .......
o halde yakalandıktan sonra kız beni sanki hiç kale* almadı. en azından ben öyle hissettim. ne ben adam gibi açılabildim ondan sonra, ne de bir ilişki oldu. ahmet abi ve göbeği girdi araya. ne arası uçurum açtı lan!
not: bu olayı yaşayalı 2 seneyi geçti ama yarası ayrıdır bende. hani nadiren cesaretinizi toplar bir atağa kalkarsınız da "bu kız bana bakmaz" dediğiniz birini etkilemekle uğraşırsınız. sonra ne olur? göbek!
mevsim yaz, mekan antalya, öğle saatleri. zaten üç güneş var tepemizde, bu fıkrada ne eksik? sıcacık bir göbek tabii. ne? elbette bir daha ahmet abiye gitmedim. şaka mısınız.
burdan bütün dayanan mağdurlara selam olsun. üç güneşin olduğu bir yaz gününde size dayamayla karışık yaklaşan sıcacık bir göbekle karşılaşmamanız ümidiyle. saygılar...
"Atlarıyla geldi ordu ben gitmiyorum."
paulo coelho'dur.
bulunduğum ortama göre farklılık gösteren sestir. ortamda tek başıma isem keyfime diyecek yoktur. ortamda sanattan anlayan insanlar varsa kısa süreli filarmoni orkestrası konserine katılmış izlenimine yakalanabilirler, seveceklerdir. yok lanadelrey, riyannah gibi ucuz pop (bakın burada ucuz kelimesi çok önemli. pop iyi olabilir, ucuz pop ayrı bi' şey), arabesk ve "kulağıma ne güzel gelirse dinlerim"ciyse onların "ucuz" tepkileri beni bile rahatsız edebilir. yoksa güzeldir. arkadan hafif, bas davul sesiyle harmanlanmış yaylılar, böyle bir şaheseri yaratabildiği için kişiyi (beni) mutlu edecektir. saygılar.
en çok sevilen dişi bireyin ismidir. çünkü şekillere yalnız insanlar anlam yükler. (şu an için bizim bildiğimiz)
Yanıtı bulunmayan sorudur. toprak hesabıyla boy eşleştirme oyunu ilkokuldaki bir çocuğun zeka seviyesine hitap eder. ortaokula kadar bu tarz meşgalelerin terk edilmesi gerekir. affedersiniz ne boyu? hangi boy?
insanın midesini bulandırırken transa sokan sıkıntılardır. bitmiyorlar yahu.
bot beyanıdır.